Bakışlarım gözlerimden çıkalı çok oluyor belki.
Yağmur yağıyor gözlerimden gönlümden boşanırcasına?
Siz en kapanmaz yarama el vurup gittiniz.
Önüme aldıklarım ardımda bıraktıklarım kadar şanslı değildi bekli;
ama siz son şanstınız gönlüme.
Küskünlüklerime eş değer sözcükleriniz vardı dilimde.
Hiç bana konuşmadınız belki ama gözlerim bakışlarınızı yüreğim sözcüklerinizi üzerine alındı hep.
Ben sizi üzerime alındım hep.
Kim bilir yarama eş değer kapanmaz yaralarınız vardı belki el vurmak istedim yaralarınıza sözcüklerimi sürmek istedim dilinize
izin vermediniz.
Siz beni hep yalnız bildiniz!
Oysaki siz iki kişilik olmama yetmiştiniz.
Bilemediniz.
Ölümü öpmek istemiştim gözlerinizde.
Nefesinizde üşümüşlüğümü ısıttım.
Siz hiç bilmediniz içimdeki buz tutan yangını.
Oysaki nefesiniz buz tutmuş yangınıma bir ses üfledi çözmek için.
Ben benliğimdeki "SİZİ" aşamayıp gönlümde "SEN" yapamamışken siz;
"SEN" dediniz bana.
Gözlerinizde eridim o anda sesinizde titredi tümcelerim.
Gülüşünüze eş zamanlı gamzeleriniz vardı.
Gözleriniz kısılırdı gülümserken.
Bir daha hiç kimse sizin gibi gülmedi.
Her söylediğinizi hıfzıma kazıdım ezber ettim günler boyu.
Olur ya belki sorardınız bir gün gözlerime bakarak.
Ben hep size baktım bakışlarınızı gözlerime sürmenizi bekleyerek.
Siz baktınız ama bana baktığınızı hiç bilmediniz.
Yaramı kanatan buydu belki de bakılmak ama hiç farkında olunmamak.
Dilimdeki her şarkıya sizi katık ettim ben izlediğim tüm filmlerdeki başrol oyuncusu sizdiniz.
Bana figüranlık bile yakışmıyordu.
Siz belki de aynı benim dediğim gibi hiç yakıştırmadınız beni ruhunuza. Usunuza hiç düşmedim belki.
Ama ben umut etmekten ve sizi hayallerime katık etmekten hiç usanmadım.
Yarıçapı sıfır olan gözlerinizle yetindim ben sadece.
Ama sözleriniz olmasa ölürdüm her gece.
Gece ağzı yalnızlığıma ortak sözlerinize bezediğim gözleriniz olmasa yaşamazdım ben sizde.
Sustum bir bakış boyu.
Sözlerimi ağzımdan kaçırmama izin vermediniz.
Dinleseydiniz bir kere dilim dönmezdi belki size ama bir avuçluk bakışlarım yeterdi sözlerinizi gömmeye(!)
Gözlerimin kahvesi bakışlarınızda ıslanmıştı oysa.
Sözcüklerinizle kaç fala niyet ettim gözlerimde.
Islanmış bakışlarıma aynada bakmaya cesaretim olmadı hiç.
Cesaretsizliğim falıma sizsizlik çıkacak diyeydi belki de!!!
Gidiyorsunuz beş köşe dört mevsim ellerimi avuçlarıma bırakıp bakışlarınızı alıp.
Bir şey unutmadınız mı bende???
Bakışlarınızı gusledin gözlerimden şimdi üzülmeyin; hiç baktıklarınızla bakışlarınız kesişmedi diye.
Hani demiştiniz ya bana; bir ömür kaç sözcüklük mevsim eder diye.
Siz beş köşe döndünüz ömrünüzce ve dördüncü mevsime yetişmeye yetmedi bakışlarınız.
Sözcükleriniz gözlerime yamalı kaldı ama kişinin söylediğine inat bakışlarınız uçup sözleriniz kaldı bende.
Yarım bıraktığınız sözcüklere inat tam tümceler kurdum hayatım boyunca.
Şimdi bir bahar yağmurunda üçüncü köşedeyim..
Kokunuzu bırakmışsınız burada bakışlarınızdan içre...
Her köşede bir sözcüklük hakkım kalmış korkarım benim de sözcüklerim yetişmeyecek dördüncü mevsime !
Beni hep çok gördünüz kendinize !