sözü düğümle diline acının kanayan sesiyle
çıldıran keşişleme körüklesin hafızandaki alevi
meydan oku içindeki ateş silsilesine!
eprimiş şiirleri kelepçele gecenin kanayan bileğine
düşerken üzerine hayatın ışıksız dilimi
sularda çürüyen yüreğini bırak kentin en ıssız
en kuytu yerine…
isyanın kısır döngüsü susuşun havuzuna birikirken
suyun kabaran gururunu okşa soğuk imlerle
bırak sonsuzluğa aksın ürperen söz dizimi
sabrın perçemi pencerende kalsın öylece
öyle sessizce…
-nasılsa iki sözcük arası hüzün
her sevda ardı tufan değil mi-
sorma sakın!
kenti istila eden bu yağmur neyin nesi?
gecenin kallavi nefesi söndürürken ümidin kandilini
acının kapısını aralayan aşkı karşılayan çan sesini dinle!
nar içinde yürek izi kalırken
kapanır hayat perdesi!
"Alıntı..."