Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde,
Aynaların ardında sır,
Yalnızlığın peşinde kuvvet,
Evet nihayet,
Bir adın kalmalı geriye,
Birde o kahreden gurbet…
Sen say ki;
Ben hiç ağlamadım,
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi,
Geceleri koynuma almadım ihaneti,
Ve say ki;
Bütün şiirler gözlerini,
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi.
Hiç buselik geçmedi fikrimden,
Ve hiç gitmedi.
Bir topak kan gibi adın,
İçimin nehirlerinden…
Evet yangın,
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan,
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu,
Evet nisyan,
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın…
Sokaklar doluydu bir adamın yalnızlığı,
Bu sevda biraz nadan,
Biraz da hıçkırık tadı…
Pencere önü menekşelerinde her akşam..
Dağlar sonra oynadı yerinden,
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca.
Sen say ki;
Yerin dibine geçti,
Geçmeyesi sevdam…
Ve ben seni sevdiğim zaman,
Bu şehre yağmurlar yağdı,
Yani ben seni sevdiğim zaman,
Ayrılık kurşun kadar ağır,
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamın,
Yine de bir adın kalmalı geriye,
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde,
Aynaların ardında sır,
Yalnızlığın peşinde kuvvet,
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye,
Bir de o kahreden gurbet,
Beni affet…
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç…/color]