Umudumu ezip geçti yüreğimin hüznü…
masmavi hayallere kapattı yollarını koyu sessizliklere merhaba derken….
Şimdi ağır yükler bindi omuzlarıma
taşıyabilir miyim bilmiyorum…
Gözlerim anlamsız bakarken bugüne bile
yarınların hayalini kurabilir miyim?
Küçük bir çocuğun ürkek bakışlarıyla görüyorum hayatı
Yeri,göğü,çiçeği,ağacı…
En güzeli düşünürken en kötüyü yaşayan gözlerle…
Yaşanamayanların hayal kırıklığı…
Yaşanmışların pişmanlığı…
Yaşanacakların korkusuyla…
Sonbaharın umarsızca sararıp dökülen yaprakları gibi
Güzel düşlerimin rüzgârla savruluşunu izlemek
Gün be gün…
Çok zormuş yüreğim… Öylesine zor…
Söylesene yüreğim
Gündüzün aydınlığı zifiri karanlıklara eş mi olacaktı?
Benim her anım gece mi olacaktı….
Cevapsız sorular sıralanıyor ardı ardına beynimde
Tıkadım kulaklarımı duymasın hiçbir şeyi diye
En yalnız anımda sığınmışken Yaradana
İstemem yanıma gelmesin kimse…
Sevinçlerimi bilinmeyen yarınlara gömdüm
Ve biliyorum yüreğim tek suçlu benim
Yaşadığım her acıyı ben sende biriktirdim
Gözyaşlarımı sende sakladım
Avaz avaz bağırmadım
Çığlığımı duyurmadım
Ne varsa dilimde derinliğine attım…
Öyle hüzünlere boğdum ki seni
Mutluluğa ayıracak yer bırakmadım…
Sitemim sadece kendime
Kızgınlığım da…
Umudumu ezip geçti yüreğimin hüznü desem de
Umudumu hüznüme yenik düşüren benim…
Ben yüreğime söz geçiremedim
Ben yüreğimi güldüremedim…